Son yıllarda uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek için diyet ve egzersizin sayısız faydası vurgulandı. Ancak, bu iki temel unsurun yanına başka şeylerin eklendiği gerçeği gündeme geldi. 100 yaşına basan iki kadının hayat hikâyeleri, sağlıklı bir yaşam sürmenin pek de bilinen yollarına ışık tutuyor. Bu kadınlar, yalnızca yiyecek ve hareketin değil, yaşamın diğer yönlerinin de uzun ömürde kritik bir rol oynadığını ifade ediyorlar.
Yüzyıllık hayat tecrübelerine sahip bu iki kadından biri, hayata karşı duyduğu sevgi ve neşenin, onun uzun yaşamına büyük katkı sağladığını belirtiyor. “Her sabah gün doğarken uyanmak benim için büyük bir mutluluk,” diyor. Düzenli olarak baskı altında kalmamak ve mutluluk duygusunu artırmak için katıldıkları sosyal etkinlikler ve arkadaşlık ilişkileri, onların ruhsal sağlıklarını da güçlendiriyor. “İnsanlarla etkileşimde kalmak, benim için hayati bir unsur. Asla yalnız hissetmemek gerekiyor,” şeklinde açıklıyor uzun ömrünün sırrını.
Diğer kadın ise, uzun yaşamının temelinde sürekli pozitif bir tutum geliştirmesinin yattığını vurguluyor. “Kendimi her zaman genç hissettim. Yaşım ne olursa olsun, yeni şeyler öğrenmeye ve deneyimlerimi zenginleştirmeye çalıştım,” diyor. Bu kadın, zihinsel dayanıklılığın ve esnekliğin, yaş ile birlikte artan güç olduğuna inanıyor. “Yavaştan ama emin adımlarla yaşıyorum. Hayatın getirdiği zorlukların üstesinden gelmek, uzun yaşamın bir parçası,” diye de ekliyor. İş ve aile yaşamındaki zorlukların, onu nasıl daha güçlü ve kararlı biri haline getirdiğini anlatıyor.
İki kadın da, sağlıklı uzun yaşamın sırrının sadece yiyeceklerle ve egzersizle sınırlı olmadığını belirtiyor. Evet, bir nebze diyet ve egzersiz oldukça önemli; ancak ruh sağlığı, sosyal etkileşimler ve zihinsel sağlık da aynı ölçüde değerlidir. Bu kadınlar, sağlıklı bir yaşam sürmenin en iyi yollarından birinin merak duygusunu canlı tutmak olduğuna inanıyorlar. “Hayat boyunca öğrenmeye ve yeni şeyler denemeye her zaman açık oldum. Bu merak, beni genç tutuyor,” diyorlar. Bu bakış açışı, onların genç kalmalarının ve uzun yaşamalarının en büyük nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Bundan başka, düzenli olarak meditasyon ve nefes egzersizleri yapmanın da uzun ömürlerine katkı sağladığını vurguluyorlar. Stres yönetimi ve ruhsal dinginlik, günlük yaşamlarının vazgeçilmez parçaları. “Hayatın zorluklarını unutup kendime zaman ayırmaya çalışıyorum. Zihnimi boşaltmak ve ruhumu yenilemek bu yolda bana fazlasıyla yardımcı oldu,” şeklinde ifade ediyorlar. Bu tür ruhsal pratikler, yaşları ilerledikçe karşılaştıkları zorlukları daha kolay aşmalarına olanak tanıyor.
Yüzyıllık hayat tecrübelerine sahip bu iki kadın, sağlıklı uzun yaşam için sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda sosyal ilişkilerin, ruhsal sağlığın ve yaşam sevincinin de ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Onların hikayesi, modern yaşamın getirdiği baskılardan uzaklaşmanın ve yaşamı dolu dolu yaşamanın ipuçlarını sunuyor. Uzun yaşam, sadece sağlıklı beslenmek ve spor yapmakla değil, aynı zamanda hayata olumlu bir bakış açısı geliştirerek, sosyal bağlantıları güçlendirerek ve ruhsal dengeyi sağlamakla mümkün olabilir. Çünkü aslında, uzun yaşamın gerçek sırrı her anı dolu dolu ve sevgiyle yaşamakta gizli.